4x4 4. Bölüm

4. Bölüm 14 Şubat

Bu hikayedeki karakter ve olaylar hayal ürünüdür. Gerçekle bir alakası yoktur. 

İnsanın, sevdiği kişinin yanında olması, yanında uyanması çok güzel bir şey. Ben bunu ilk defa Bulut'layken hissettim. Onu çok seviyorum. 
 
   Sabah olmuştu. Saat 8.15'ti. Bulut uyanmış beni izliyordu. Gözlerimi açtım. Ona baktım. Utanarak "Neden beni izliyorsun" dedim. "Çünkü çok güzelsin. Sen benim manzaramımsın." dedi. Sözlerinden etkilenmemek mümkün değildi, yine. Sonrasında "Benim gitmem lazım, acelem var. dedi. "Sen de eve geçersin, ya da ben bırakayım mı seni?" diye sordu. 'Evet' anlamında başımı salladım. "Tamam" dedi. Ve benim kucağına aldı. "Bulut ne yapıyorsun? İndir beni çabuk!" dedim. Dinlemedi, arabaya kadar kucağındaydım. Arabaya beni o bildirdi. "Seni seviyorum" dedi ve yanağımdan öptü. Şoför koltuğuna geçtiğinde, "Ben de seni seviyorum sevgilim" dedim Ve yanağından öptüm. Sırıtarak, "İyiymiş bakalım." dedi. Utandım. Telefonumu elime aldım. Şarjı dolmuştu. "Teşekkürler" dedim. "Ne için?"  "Telefonumu şarja takmışsın."
"Bir şey değil ya." dedi ve geçiştirdi. 
   
    Beni evimin kapısının önüne bıraktı. Arabadan inerken onu öptüm ve "Teşekkür ederim bir tanem" dedim. Cevap vermedi, kapıyı kapattım. Benim eve girmemi bekledi eve girdim ve gitti.
 
Bir Hafta Sonra:

   Bugün günlerden salı. Yarın 14 Şubat çarşamba, yani Sevgililer Günü. Bulut'a hediye almak için burcu ile birlikte alışveriş merkezine gittik. Önceden sipariş ettiğim kupa bardak ve yanındaki küçük bir şovale üzerinde tutturulmuş. 'Teşekkür ederim, Sevgilim. Sevgililer günün kutlu olsun' yazılı bir pankart. Yarın 14 Şubat sevgililerin kavuşma günü, birbirini sevenlerin, birbirine açılma günü, bugün sevdiğin kişiyle birlikte olma günü...

Yarın, Berk'in mahkeme günü. Saat 8'de. Tam bir haftadır, onu göremiyordum. Burcu Berk'e açılmak için hazırlıklar yapıyordu. Çıktığı gibi onu alıp, kendi evine götürecekti. Onun evinde, biz de olacaktık. Ama saklanacaktık. Burcu ona açıldığı zaman, direkmen konfeti patlatıp, ortaya çıkacaktık. Berk'in de onun sevdiğini biliyoruz. Kabul edeceğini de biliyoruz. Ama ya, karar onun ceza alması yönünde verilirse, sadece bundan korkuyorum. Bu benim düşmemeye yol açabilir. Herkes, Berk'in yapmadığını çok iyi biliyor. Ama mahkemeye çıkacak. Karar ne verilirse uyacaktık.

14 Şubat:

    Bugün Sevgililer Günü. Bulut'la geçireceğim ilk sevgililer günü. Bulut'a bir sürpriz hazırladım. Saat şuan sabahın yedisi. Bulut'a yapacağım sürpriz için hazırlık yapıyorum. 

İki Saat Sonra:

     Sürprizim için gereken tek şey Bulut'um. Daha yeni konuştuk. On dakikaya buradaymış. Ona çok hasta olduğumu, hiç halim olmadığını söyledim. Bunları söyledikten sonra telaşlandı.

Beş Dakika Sonra:

Kapı çaldı. Kapıyı açtım. Üstümde siyah, dizimin üstüne bir elbise vardı. Onun üstünde, beyaz takım elbise vardı. Öyle yakışıklı görünüyordu ki... Ona bir kez daha aşık oldum. Bana bakakaldı. "Hadi içeri girsene." yutkundu ve içeri girdi. Evde kalpli balonlar ve balonların arkasında ikimizin resmi olan pasta ve onun yanında da ona aldığım hediye. İlk önce birlikte pastayı kestik. Yedik. Sonrasında hediyesini açtı. Çok beğendi. Bana sıkı sıkı sarılıp öptü. O da bana hediyelerimi verdi. Açıkça söylüyorum. Beklemiyordum. Hediyemi açtım. Bir kolye vardı. Ucunda yıldızlı bir anahtar vardı. Çok güzeldi. Teşekkür edip ellerimi ensesinde birleştirdim...

Mahkeme Saati:

   "Hadi sevgilim. Geç kalıcaz."

"Tamam, aşkım. Geldim."

    Bulut'un bana seslenişi üzerine hemen yanına gittim. Sadece makyajımı temizleyip üstümü değiştirmiştim. Ona da bir şeyler vermiştim. Giyinmişti. Onların içinde ayrı yakışıklı duruyordu. Bana baktı. Yutkundu. "Çok güzelsin." dedi. "Her zaman ki gibi." utanarak. "Sende her zaman ki gibi çok yakışıklısın" dedim. Ve yola çıktık. 
   
    Hemen mahkeme salonuna girdik. Bulut'un yüzü asıktı. Nolduğunu sordum, cevap vermedi. Mahkemeye Berk'i getirdiler. Hakim, Berk'e savunmasını verdi. Berk konuşmadı. Avukatı konuştu. Burcu ona hayranlıkla bakıyordu. Berk Burcu'nun yüzüne bile bakmadı.

     Avukatın savunmasından sonra, tanıklar çağrıldı. Tanıklar kimdi? "Tanık, Nursema Soylu, gel." ardından içeriye bir atmış boylarında, kızıl saçlı bir kadın girdi. Kadın konuşmaya başladı. Ardından dört tanık daha girdi ve konuştu. Tam hakim hapis cezası kararı verirken Bulut "Ben yaptım." dedi. Bulut'a şaşkınlıkla baktım. "Bulut saçmalama sen yapmadın?" dedim. Bulut gözlemin en derinine baktı. "Ben yaptım." dedi sert bir sesle. Ama gözleri, 'Ben yapmadım.', diyordu. Ama sadece ben anlayabiliyordum. Sesini kısarak, "Ben yaptım, Doğa'm. Ben yaptım, evim." dedi. 

    Bulut için yarım saat sonraya mahkeme ayarlandı. Zar zor da olsa ikimiz için bir oda ayarladık. Orada oturduk. "Bulut" dedim titreyen sesimle. Sadece adını söyleyebildim. Başka bir şey söylemedim, söyleyemedim. Boğazım düğümlenmişti. Bulut, "Hiçbir şey söyleme, ben yaptım. Doğa'm, Ben yaptım. Bu sana son kez sarılmışım, öpüşüm, görüşüm ve son kez kokunu alışım olabilir. Bana bir eşyanı verebilir misin? Ya da bir fotoğrafını? Lütfen Doğa." dedi gözlerinden tek tük yaşlar dökülürken. "Tamam," dedim. "Ama bir şartla," acıyla gülümsedi. Kafasını salladı. "Neymiş o söyle?" dedi. "Sen yapmadın ve aklında bir plan var. Bunu sadece ben anlayabilirim, Bulut'um. Ne var aklında söyle. Sen beni üzmek, hasta etmek ister misin?" dedim. Derin bir iç çekerek, "Tamam." dedi ve anlatmaya başladı.

    Mahkeme saati geldiğinde:

Gülümseyerek içeri girdim. Herkes şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Ben ise sadece Berk'e bakıyorum. Ona göz kırptım. Yerimize oturduk. Hakim geldi. Gerekli açıklamaları yaptıktan sonra ve Bulut'un da açıklamasını dinledikten sonra karar verildi. Ben gülümseyerek sadece olanları izliyordum. Bulut da gülümsüyordu. 

Karar= 2 yıl hapis cezası. 

Ne kadar gülümsesem de içim acımıştı. Bu bir kumara giriyordu. Hayatını riske atıyordu.  Benim için. İki yıl hapis cezası sadece Bulut'un ayarladığı bir kişi içindi. Bulut için karar 6 yıl 4 ay...

    Eğer kurtulamazsa, 6 yıl 4 ay boyunca ne ben onu görebilecektim. Ne o beni. kurtarılması gerekiyordu. Onu bizim kurtarmamız gerekiyordu. Bana planını harfi harfine  anlatmıştı ve ben plana uyuyacaktım. Benim için ne kadar zor olsa da, dayanacaktım onsuzluğa...

***

Arkadaşlar bölüm bu kadardı. 965 kelime. Okuduğunuz için teşekkürler. Seviliyorsunuz 14 Şubat için yazdım bunu. Normalde atmayacaktım, bu bölümü. Bir sonraki bölümü iki hafta sonra atacağım. Bu hafta ne de olsa iki bölüm attım. Artı ilk defa tanıtım attım. Tanıtımda eminim ki Berk'e ya da Bulut'a ceza geldiğini sanmışsınızdır. Ama Bulut'a daha büyük ceza geldi. 6 yıl nee? Berk serbest kaldı. Bulut ne zaman kurtulur, bilemiyorum. O mesajlara gelirsek o mesajlardan bir sonraki bölümde tekrar atılacak. Kimin yazdığını merak ediyor musunuz ve bu hikaye büyük ihtimalle 15 bölüm falan sürecek. Çünkü okunmuyor olayları çabuk bitirip kitabı da bitireceğim. Teşekkürler.


Yorumlar